Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal ve Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi Tamamlandı

Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal ve Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi Tamamlandı
25.02.2022
A+
A-

Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal ve Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi Tamamlandı

Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölge’sinin mevcut karasal ve denizel biyolojik çeşitliliğini ortaya koymak amacıyla, 720 gün süreli yapılan bu çalışmada Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin biyolojik bileşenleri araştırılmış ve elde edilen bilimsel verilerle Saros Körfezi’nin fiziksel ve kimyasal özellikleri bu raporla kayıt altına alınmıştır. Elde edilen sonuçların Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesinde yapılacak olan yönetim planına altlık oluşturması hedeflenmiştir.

Saros Körfezi ÖÇK alanında yapılan bu araştırma ile; Barselona Sözleşmesi’nin Standart Veri Giriş formatında tanımlanmış biyotop sınıflandırmasının yapılması, nesli tehlikede olan türlerin saptanması ve elde edilen verilerin Barselona Sözleşmesi eki Protokolü olan Biyolojik Çeşitlilik ve Akdeniz’de Özel Çevre Koruma Bölgelerinin Kurulmasına Dair Protokol kapsamında geliştirilen Standart Veri Giriş formatına uygun doldurulması, bütün biyolojik çeşitliliğe ait verilere standart getirilmesi amacıyla paydaşı bulunduğumuz “Nuh’un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Ulusal Veri Tabanı” na işlenmek üzere tür ve habitat verilerine ait formlara, koruma statüsü olan bütün sahaların alan tanım bilgilerinin formuna uygun olarak doldurulmasının yanı sıra biyolojik çeşitliliğin tespiti, endemik, nadir, nesli tehdit ve tehlike altında olan tür ve habitatlarının sınıflandırılması, bölgelenmesi (haritalanması ve zonlama vb.), tehditlerinin ve koruma önlemlerinin ortaya konulması amaçlanmıştır.

Bu amaç kapsamında Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde 2 yıl boyunca 4 mevsim kara arazileri, 2 dönemde (Mayıs-Haziran 2013, Haziran 2014) deniz arazileri gerçekleştirilmiştir. Denizel biyolojik çeşitlilik araştırmaları ve örneklemeler için onlarca dalış gerçekleştirilmiştir. Deniz suyunda yapılan ölçümlerle Saros Körfezi’nin fiziksel ve kimyasal özellikleri ortaya çıkarmak amacı ile Mayıs-Haziran 2013 ve Haziran 2014 dönemlerinde Saros Körfezi’nde belirlenen 14 adet istasyonda su kolonu boyunca çözünmüş oksijen (ÇO), askıda katı madde (AKM), pH ve besin elementlerinin (nitrit, nitrat ve o-fosfat) değişimleri, CSTD sistemi ile sıcaklık, tuzluluk, iletkenlik, yoğunluk değişimleri incelenmiş ve körfezde su kolonu boyunca akıntı ölçümleri gerçekleştirilmiştir.

Elde edilen verilere göre; Dış Körfez (10, 11, 12, 13 ve 14 nolu istasyonlar) dışında ÇO ve pH değerlerinin genel olarak SKKY’de verilen Genel Deniz Suyu Kriterleri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Bu dağılımdan farklı olarak, 6,69 mg/L ve 6,97 mg/L değerindeki minimum ÇO içerikleri dış körfezin kuzeyinde (12 ve 11 nolu istasyonlar) yüzey suyunda ölçülmüştür. Benzer şekilde 30 m (6,43 mg/L) ve 50 m (6,95 mg/L) su derinliğini temsil eden alt sudaki en düşük ÇO değerleri yine dış körfezde 10 ve 13 nolu istasyonlarda belirlenmiştir. pH değişimleri incelendiğinde de su kolonu boyunca en düşük değerlerin ÇO dağılımlarına benzer şekilde dış körfezde tespit edildiği görülmüştür. Sonuçlar sefer öncesi Kuzey Ege Denizi ve Saros Körfezi’nde meydana gelen depremler ve artçı sarsıntılar sonucunda deniz tabanında açığa çıkan metan, hidrojen sülfür gibi indirgeyici koşullardaki gazların varlığına işaret etmektedir. Akıntı verilerini incelediğimizde, yüzeyde ve üst tabakada açığa doğru, kuzey yönlü hareket eden su kütlesinin yerini alt tabakadan gelen tuzlu ve soğuk olan suyun doldurması bu dağılımı desteklemektedir. Haziran ayı 2014 yılı elde edilen sonuçlar Haziran ayı 2013 dönemiyle karşılaştırıldığında; en belirgin farklılık sefer öncesi meydana gelen depremler ve artçı sarsıntılar nedeniyle Körfezin özellikle kimyasal oşinografisinde oluşan ani değişimlerdir.

Mayıs-Haziran 2013 ve Haziran 2014 dönemleri fiziksel parametreler incelendiğinde Saros Körfezi’nin kendine has karmaşık bir hidrodinamik yapıya sahip olduğu dikkati çekmektedir. Körfezin farklı bölgelerinde farklı yapılar olduğu dikkat çekmektedir. Bu denli değişimi oluşturan ana faktör körfezin dinamik bir yapıya sahip olmasıdır. Yeterli tazelenme süresi, ayrıca upwelling (alt tabaka suyunun üst tabakaya dikey olarak çıkması) bölgelerinin varlığı, körfezin temiz kalması ve oksijen bakımından zengin oluşuna sebeptir. Haziran 2014 döneminde ölçülen akıntı verileri de bu yapıyı desteklemektedir. Yüzeyde ve üst tabakada açığa doğru yönelen su kütlesinin yerini alt tabakadan gelen tuzlu ve soğuk olan su doldurmaktadır. 2014 döneminde bir önceki sene ölçümlere paralel olarak akarsu yakınlarında ve karaya yakın bölgelerde ışık geçirgenliği daha az olduğu görülmüş ve Körfez ağzına doğru maksimum seki diski değeri ölçülmüştür.

25 Mayıs – 09 Haziran 2013 tarihleri arasında 17 noktada ve 09 – 23 Haziran 2014 tarihleri arasında 13 noktada aletli dalış yöntemi (SCUBA) ile bölgede var olan balık türleri gözlenmiştir. Bu tarihlerde dalıcılar noktalara taşınmış ve her noktada farklı uzmanlık alanlarına sahip iki dalıcıdan oluşan 2 ya da 3 grup dalışları gerçekleştirmiştir. Tekne üzerinde planlanan dalışlar derinlik ve ortam şartlarının etkisi ile 75 ile 125 dak arasında sürelerde değişmiştir. 10 – 12 tecrübeli dalıcıdan oluşan bilimsel ekip toplamda 60 kadar grup dalışı ile 100 saatten fazla su altında incelemeler yapmıştır. Çalışma alanında dalış çalışmalarına ek olarak üç noktada trol çekimi gerçekleştirilmiştir. Tür listesinin mümkün olduğunca arttırılması amacıyla üç farklı derinlik konturu incelenmiştir. Bunun yanında çalışma alanını özümseyecek şekilde planlanan algarna çekimleri ve grap örneklemeleri teknik şartnameye uygun olarak 10 ayrı noktada gerçekleştirilmiştir. Bu noktaların biri hariç (bu bir istasyon yoğun Posidonia çayır habitatı olduğundan çekim kısa tutulmuştur) tümünde 10 dakika boyunca çekim yapılmıştır. Çalışmada toplam 44 familyaya ait 108 balık türünün elde edilmiştir. Bu araştırmada Sparidae (15) ve Labridae familyaları (14) en fazla tür ile temsil edilen familyalardır ve balık türü çeşitliliğinin % 27’sini oluşturmaktadırlar. Kemikli balıkları ağırlıklı olduğu gözlem ve örneklemelerde sadece 6 kıkırdaklı balık türüne rastlanmıştır. Bunlardan 5 tür trol çekimlerinde elde edilirken 1 tür de dalışlar sırasında gözlenmiştir.

Saros Körfezi ÖÇK Bölgesinde iki yaşamlılardan 4 familyaya ait 7 tür, sürüngenlerden 9 familyaya ait 13 tür tespit edilmiştir. Alanda daha önceden bilinen türlere ilave olarak Kör yılan (Typhlops vermicularis) türünün alandan ilk kez tespiti bu çalışma ile yapılmıştır. Alanda tespit edilen türlerden IUCN kriterlerine göre 1 tür (Emys orbicularis) Tehdide yakın (NT) ve 1 tür (Testudo graeca) ise Hassas (VU) tehlike kategorisindedir. Bu türlerin sulak alanların yok edilmesi veya kirletilmesinden, yangınlardan ve genel anlamda habitat tahribatı ve bölünmelerinden dolayı çalışma alanında da oldukça fazla etkilendiği görülmüştür. Bu türün populasyon durumlarının izlenmesi önerilmiştir. Şimdiye kadar çalışma alanını da kapsayan Trakya Bölgesi’nde yapılan herpetofauna çalışmalarında bölgeden 9 amfibi, 4 kaplumbağa, 10 kertenkele ve 12 yılan türü olmak üzere toplam 35 tür tespit edilmiştir. Saros ÖÇKB çalışma alanımızın iki yaşamlı ve sürüngenler bakımından Trakya bölgesi ve Anadolu ile kıyaslandığı zaman zengin bir tür çeşitliliğine sahip olduğu görülmüştür.

Proje kapsamındaki arazi çalışmaları ornitofaunanın belirlenmesine yönelik olarak ve habitat tercihleri farklı kuş türlerini incelemek üzere çeşitli yöntemlerle yapılmıştır. Gözlemler sabahın erken vakitlerinden başlayarak gün boyu sürdürülmüştür. Araştırmalar proje alanı sınırlarının dışına çıkılarak da sürdürülmüştür. Böylelikle kuşların çevredeki alanları kullanımları da belirlenmeye çalışılmıştır. Arazi çalışmalarında kuşların izlenmesi için dürbünler ve teleskoplar kullanılmıştır. Gözlemle tespit edilen bireyler fotoğraf makineleriyle fotoğraflanmış ve arazi defterine not edilerek kaydedilmiştir. Ayrıca alanda bulunan kuşlara ait izler olan yuva, iz, tüy, pellet (kusmuk), yumurta kalıntıları ya da dışkılar da proje kapsamında tür teşhisinde kullanılmıştır. Tespit edilen yuvalardan bazıları için prob kamera kullanılarak yuva içi ve yumurtaları görüntülenmeye çalışılmıştır. Bunun yanı sıra alanda türlerin yakından görüntülenmesini sağlamak üzere fotokapan uygulaması da yapılmıştır. Proje alanı bataklık, su basar tarım alanları, az miktarda ormanlık alanlardan ve yerleşimlerden oluşmaktadır. Daimi ve geçici sulak alanların geniş olması, sazlık, bataklık ve kumul alanları ile farklı habitat tercihli kuşlar tarafından kullanılan ve kuşların göç yolları üzerinde de bulunan bu bölge özellikle su kuşları için önem taşımaktadır. Proje alanında 18 takım altında yer alan 38 familyaya dâhil olan toplam 106 kuş türünün yayılış gösterdiği görülmüştür. Proje alanında kaydedilen bütün bu kuş türlerinin IUCN’e göre LC kategorisinde olan yaygın türler olduğu belirlenmiştir.

Proje kapsamında alandaki memeli hayvan türlerinin saptanmasına yönelik çalışmalar 2 yıl boyunca 4 mevsim başarı ile sürdürülmüştür. Çalışmalarda proje alanındaki habitat tipleri belirlenmiştir. Türkiye memeli hayvan türleri bakımından oldukça zengin olup, yaklaşık 170 kadar memeli hayvan türünün yayılış yaptığı bilinmektedir. Saros Körfezi’nin güney kesimlerini kapsayan proje alanı ve bu alanı kullanan memeli hayvan türleri için alan için Nadir ve Tipik olmamakla birlikte antropojenik faaliyetlerden kısa sürede olumsuz etkilenme potansiyelindedir. Saros Körfezi’nde yayılış yapan memeli hayvan türleri 7 takım içinde yer almaktadır. Saros proje alanında 33 memeli hayvan türünün yayılış yaptığı saptanmıştır. Bu türlerden en kalabalık grubu 13 türle Kemirgenler oluşturmakta, Kemirgenleri sırasıyla Yarasalar (9 tür), Karnivorlar (5 tür), Böcekçil memeliler (4 tür) ve 1’er türler Tavşanlar ve Toynaklılar izlemektedir. Bu sayı Türkiye envanterine orantılandığı zaman Türkiye memeli hayvanlarının % 19’una karşılık gelmektedir. Proje sahasının fazla büyük olmamasına karşın bu % 19’luk yüksek değer dikkat çekicidir. Özellikle yaprak döken orman vejetasyonu fauna elemanlarına uygun barınma ve beslenme alanı sağladığı için fauna tür sayısının yüksek oluşuna zemin hazırlamaktadır.

Saros Körfezi karasal omurgasızların tespiti çalışmaları, yıllık dört arazi çalışması yapılarak gerçekleştirilmiştir. Alan üzerindeki incelemeler dört farklı dönemde yapılmış olan arazi çalışmalarıyla tamamlanmıştır. Yılın farklı dönemlerinde gerçekleştirilen arazi çalışmalarında iklim şartlarının ve arazi koşullarının uygun olduğu ölçüde alan bütünüyle gezilmiş, omurgasızların faaliyet gösterebileceği habitat alanlarından omurgasız örnekleri gözlenmiş ve bazen de omurgasız örnekleri toplanmıştır. Saros Körfezi karasal omurgasız fauna elamanları açısından değerlendirildiğinde dört habitat tipinin ön plana çıktığı belirlenmiştir. Bu çalışmada gerçekleştirilen arazi çalışmalarında çoğunluğu Lepidoptera ve Coleoptera takımlarında yer alan böceklere ait olan toplam 13 gruba ait 54 adet omurgasız türü tespit edilmiştir.

Saros Körfezi denizel omurgasız faunasını belirlemek amacıyla 2 dönemde toplamda 30 günlük arazi çalışması gerçekleştirilmiştir. Alan üzerinde gerçekleştirlen çalışmalar neticesinde Porifera filumuna ait toplam 19 tür, Cnidaria filumuna ait 28 tür, Bryozoa filumuna ait 9 tür, Echinodermata filumuna ait 23 tür ve Chordata filumu, Tunicata subfilumuna ait 7 tür, Molluska Şubesinin Polyplacophora sınıfından 5 tür, Gastropoda sınıfından 80 tür, Bivalvia sınıfından 46 tür, Scaphopoda sınıfından 1 tür ve Cephalopoda sınıfından 1 tür ve toplam 13 tür decapoda (5 Natantia, 5 Anomura and 3 Brachyura) ile 1 adet Peracarida (Leptomysis) olmak üzere toplam 233 tür tespit edilmiştir.

2012-2014 yılı içinde yapılan 4 mevsim gerçekleştirilen arazi çalışmaları sonucunda alanda flora açsından 6 farklı habitat tipi belirlenmiştir. Araştırma alanında arazi gözlemlerine dayanarak 610 bitki örneği üzerinde yapılan gözlemde tekerrürlü türler ayrıldığında 528 takson tespit edilmiştir. Endemik olmayan ancak kumul ekosistemi ve yakın çevresinde yayılış gösteren Pancratium maritimum (EN)-(Gözlem) nesli tehdit altında ve Lobularia maritima (VU)-(Literatür) populasyonu zarar görebilir olarak IUCN’de kategorize edilmiştir. Alanda endemik 6 takson tespit edilmiş olup bunların IUCN’e göre; Scabiosa reuteriana (LC)-(Literatür), Campanula lyrata subsp. lyrata (LC)-(Literatür), Ballota nigra subsp. anatolica (LC)-(Literatür), Fritillaria bithynica (CD)-(Gözlem), Crocus candidus (CD)-(Gözlem) sınıflandırılmıştır. Bu türler maki ve frigana tipi habitatlarda yayılış göstermektedirler. Diğer takson Consolida aconitii (LC)-(Literatür) segetal habitatta tespit edilmiştir. Bitki taksonlarından endemik olup da IUCN’de nesli tehdit boyutunda herhangi bir tür bulunmamaktadır.

Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal ve Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi kapsamında denizel floranın belirlenmesi amacıyla Mayıs-Haziran 2013 tarihlerinde 17 noktada ve Haziran 2014 tarihlerinde 13 noktada aletli dalış yöntemi (SCUBA) ile Körfez’de var olan makroalg türleri örneklenmiştir. Çalışmalar neticesinde; Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi kıyılarında dağılım gösteren kırmızı alglerden (Rhodophyta) 98, kahverengi alglerden (Ochrophyta) 51, yeşil alglerden (Chlorophyta) 56, deniz çiçekli bitkilerinden (Tracheophyta) 2, Mavi-yeşil bakterilerden (Cyanobacteria) 1 ve diatomlardan (Bacillariophyceae) 1 olmak üzere toplam 209 takson tür ve tür altı düzeyde tespit edilmiştir. Çalışmada koyun dalış noktasında; 13-15 metre derinlerde çayırlar arasında kalan bir açıklık alanda çimlenmiş bir P. oceanica tohumu tespit edilmiştir. Çok sık rastlanan bir durum olmaması nedeniyle bu çalışma açısından önemli bir bulgu niteliği taşımaktadır. 17-18 metre derinliklerde P. oceanica rizomları üzerinde Türkiye kıyıları için yeni kayıt olan Platoma fanii E.Y.Dawson tespit edilmiştir. Bunun yanında Minnoş kayalıklarında gerçekleştirilen dalış çalışmalarında tespit edilen C. costata var. Mediterranea ve Dış Bakla’da N. Martiana türleri Türkiye kıyıları için yeni kayıttır. Bunların dışında Dudresnaya verticillata (Withering) Le Jolis 1863, Lithophyllum incrustans Philippi 1837, Lithophyllum stictaeforme (Areschoug) Hauck 1877 ,Phymatolithon calcareum (Pallas) W.H.Adey & D.L.McKibbin 1970, Platoma cyclocolpum (Montagne) F.Schmitz 1894 ,Sebdenia flabellata (J.Agardh) P.G.Parkinson 1980, Sphaerococcus coronopifolius Stackhouse 1797 türleri Saros Körfezi için yeni kayıt olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak çalışma alanında makroalglerden Türkiye için 3 tür, Saros Körfezi içinse 7 tür olmak üzere toplamda 10 tür yeni kayıt olarak tespit edilmiştir.

İki yıl boyunca gerçekleştirilen Karasal ve Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti çalışması, bundan sonraki yıllarda envanter ve izleme çalışması olarak süreklilik kazandırılmalıdır.

 

 

kaynak:https://csb.gov.tr/saros-korfezi-ozel-cevre-koruma-bolgesi-karasal-ve-denizel-biyolojik-cesitliligin-tespiti-projesi-tamamlandi-makale

REKLAM ALANI